Koronavirüs (SARS-CoV-19) pandemisi, Türkiye dahil birçok ülkede hızla yayılmaya devam etmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve yerel otoriteler koronavirüsün insanlar üzerindeki etkileri konusunda istişare halindeler.
Bu kriz, üretim, ticaret ve tüketim konusunda kısıtlamalar veya seyahat engelleri sebebiyle şirketler üzerinde önemli ekonomik etkilere neden olmuş ve bu olumsuz etkiler devam etmektedir. Bu ekonomik etkilerin, şirketlerin veya çeşitli kurumların muhasebesi, raporlaması ve denetimi üzerinde etkisi vardır. Bu yayında bazı olası sonuçlar üzerinde durulacaktır. Ancak, şirketler üzerindeki etkisi farklı olacaktır ve şirketlerin ve denetçilerin bu krizin işletmeler üzerinde nasıl bir etkiye sahip olacağını değerlendirmeleri ve düzenli olarak bu durumu incelemeleri gerekir.
Aşağıdaki hususlarda koronavirüsün etkileri incelenebilir:
o 31 Aralık 2019 tarihi itibariyle şirketler için muhasebe ve raporlama
o 2020 yılının sonunda şirketler için muhasebe ve raporlama
o 31 Aralık 2019 tarihi ve sonrasındaki dönemler için finansal tabloların denetimi
o Finansal tabloların denetimi için uygulama sorunları
31 Aralık 2019 tarihi itibariyle şirketler için muhasebe ve raporlama üzerindeki etkileri
Uluslararası Muhasebe Standartları (UMS), Uluslararası Finansal Raporlama Standartları (IFRS) ve ilgili yerel Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkeleri (GAAP) gibi raporlama standartları ile tam anlamıyla uyumlu olunmalıdır. Ayrıca, şirketler, akıllıca ve pratik bir yol ile koronavirüsün sebep olduğu gerçek muhasebe ve raporlama sorunlarına cevap vermenin ötesine geçerek değerlendirme yapmalıdır.
Bilanço tarihinde ortaya çıkan durumların yansıtılması
31 Aralık 2019 tarihinde, Çin, Wuhan kentinde ortaya çıkan sıra dışı zatürre benzeri vakaların meydana geldiği konusunda Dünya Sağlık Örgütü’nü (WHO) uyardı. Şu an koronavirüs olarak tanımlanan virüs konusunda doğru bilgi ancak 2020 yılının başlarında açıklığa kavuştu.
İşletmenin Sürekliliği
Koronavirüsten olumsuz etkilenen, örneğin küçük işletmeler veya seyahat, eğlence, konaklama ve havacılık alanlarında faaliyet gösteren şirketlerin işletmenin sürekliliği ile ilgili konuları değerlendirmesi gerekir.
İşletmenin varlığını devam ettirebilmesi konusunda önemli bir belirsizlik olup olmadığını tespit etmek için bazı olası dayanıklılık analizleri de yapmayı düşünmeleri gerekir. Bu, özellikle önemli bir belirsizlik varsa, ilave bir açıklama (dipnot) ile sonuçlanabilir. Bazı durumlarda, süreklilik esasına dayalı olarak hesapların hazırlanmasının uygun olup olmadığının değerlendirilmesi gerekebilir. Bunun için, şirket gelecekteki ticari faaliyetlerinin üzerindeki etkisi konusunda elinde olan tüm bilgileri değerlendirmelidir. Bu zaman çizelgesine göre, en azından bilanço tarihinden sonraki veya finansal tabloların imzalanacağı tarihten sonrasındaki ilk on iki ayın değerlendirilmesi gerekir.Ancak daha uzun bir zaman çizelgesi daha doğru olabilir. İşletmenin sürekliliğinin değerlendirilmesi finansal tabloların onaylandığı tarihte devamlı olarak güncellenmelidir.
Düzeltme gerektirmeyen bilanço sonrası hususlar
Genel yükümlülük, bilançonun işletmenin raporlama döneminin sonundaki finansal durumunu yansıtmasıdır. Bu nedenle, 31 Aralık 2019 yıl sonu olan Avrupa’daki şirketler için, salgın vakası Ocak 2020’nin ortasında meydana geldiğinden, koronavirüsün ortaya çıkması, 2019 yılı için düzeltme gerektirmeyen bir olaydır.
Düzeltme gerektirmeyen önemli bir olayın niteliği ve finansal etkisine ilişkin yürütülen tahmin, bir dipnot ile açıklanmalıdır. Bu nedenle, şirketlerin, koronavirüsün işletmeleri üzerindeki etkisini değerlendirmeleri gerekir. Faaliyette bulundukları ticari alanlardaki özel durumlara göre bu etki değişiklik gösterecektir. Bu, finansal tabloda yer alacak açıklamaların bir sonraki raporlama döneminde bu olağanüstü durumun olası etkilerini de ortaya koymasını içerir.
Yönetim raporunda daha fazla açıklamaya yer verilmesi
Şirketler aynı zamanda yönetim raporunda temel riskleri ve belirsizlikleri belirtirken koronavirüsün olası etkileri konusunda bilgi verip vermemeyi değerlendirmelidirler. Prensipte, olası diğer gelişmeler şirketin tahminlerinde olumsuz yönde sapmalara yol açarsa, bunu da rapor etmeleri gerekir.
Bilanço sonrası inceleme dönemi
“Raporlama döneminin sonundan sonraki hususlar”, finansal tabloların yayınlanmasına izin verildiği tarihe kadar olan tüm hususları içerir. Yıl sonu raporlama planına kapsamlı bir bilanço sonrası inceleme eklenmesi gerekir.
2020 yılında şirketlerin yıl sonu muhasebe ve raporlamaları üzerindeki etkisi
2020 yılı boyunca zaman geçtikçe, koronavirüsün ölçeği ve etkisi konusunda daha fazla bilgi ortaya çıkacak. 2019 yılından sonraki bilanço tarihlerinde koşulları belirlerken ve dolayısıyla gelişmelerin düzeltme mi gerektiriyor yoksa düzeltme gerektirmeyen bir husus mu olduğunu değerlendirirken daha fazla yargı kullanılması gerekebilir.
Koronavirüs, 31 Ocak 2020 tarihi itibariyle sona eren raporlama dönemi için düzeltme gerektiren bir husustur. Şirketlerin, işletmenin sürekliliği hususuna ek olarak, aşağıdakiler gibi yargı ve tahmin belirsizliğine bağlı olan tüm hesap alanlarını incelemeleri gerekecektir: o Muhasebe tahminleri [1] o Gerçeğe uygun değer ölçümleri o Şirket varlıklarının değer kaybetmesi o Beklenen kredi kaybı değerlendirmeleri o Finansal riskten korunma muhasebesi o Diğer finansal tablo dipnot yükümlülükleri Sözleşme ihlalleri, ağır sözleşme hükümleri ve yeniden yapılanma planlarının değerlendirilmesi gerekir.
31 Aralık 2019 tarihi ve sonrasındaki dönemler için finansal tabloların denetimi üzerindeki etkiler
Değişen zaman çizelgeleri baskısı altında bile, Uluslararası Denetim Standartları (UDS) ile uyum tam anlamıyla devam etmelidir. Ayrıca, denetçiler geçmişi incelemeli ve koronavirüsün şirketler ve raporlamaları için yol açacağı denetim sorunlarına cevap vermek için daha fazla inceleme yapmayı değerlendirmelidirler.
Koronavirüsün bir şirketin risk değerlendirmesi üzerindeki etkisi
Denetçinin risk değerlendirmesi yapması ve bu değerlendirmenin, örneğin şirketin likiditesi gibi, yeni önemli risk tehditleri sebebiyle revizyona ihtiyacı olup olmadığını saptaması gerekir. Mevcut durum oldukça istikrarsız olduğu için, denetim süresince risk değerlendirmesinin sürekli olarak gözden geçirilmesi gerekecektir. Konuya ilişkin daha fazla bilgi, UDS 315’te (“Önemli yanlışlık risklerinin belirlenmesi ve değerlendirilmesi”) bulunabilir.
Denetim Kanıtı Elde Etme
Denetçiler, yeterli ve uygun denetim kanıtlarının nasıl toplanacağı hususunu değerlendirmelidir. Bu bağlamda denetçiler, özellikle erişimin kısıtlandığı bağlı ortaklıklar ile grup denetim sözleşmelerinde denetim yaklaşımlarını değiştirmeleri ve alternatif prosedürler geliştirmeleri gerekebileceğini kabul etmelidirler. Bu durum, denetim görüşünün bildirilebilmesi veya değiştirilmesinin değerlendirilmesi için gerekli olmaya devam edecektir. Denetçi, veri paylaşımı veya sanal toplantılar düzenlemede teknolojinin daha fazla kullanılacağını öngörmelidir. UDS 500 Bağımsız Denetim Kanıtları bu konuda daha ayrıntılı bilgi sağlar.
Denetçinin İşletmenin Sürekliliğini değerlendirmesi için öneriler
Küresel ekonomi konusundaki belirsizlik ve şirketlerin çoğu için aciliyet durumu giderek arttığı göz önünde bulundurulduğunda günümüzdeki ve gelecekteki çoğu denetimlerin bu durum şüphesiz ki kilit odak noktası olacaktır ve UDS 570 İşletmenin Sürekliliği uygunluğunu koruyacaktır. Örneğin, yönetimin işletmenin sürekliliği konusundaki değerlendirmesi aşağıdaki hususları içermesi gerekebilir: o belirlenen risk faktörleri ve olası farklı sonuçlar göz önünde bulundurularak tahminlerin uygun şekilde güncellenmesi o Projelendirilmiş sözleşmelerin farklı senaryolara uyumluluğunun incelenmesi o Gelecekte atılacak adımlar için yönetimin planlarının değişimi o Açıklamaların (dipnotların) genişletilmesi.
Şirketin denetçi raporuna ilişkin gelecekteki beklentileri üzerinde yaratacağı etki
Yönetim gelecekteki projeler ile ilgili hazırlık yaparken ve yüksek düzeyde belirsizlik ve istikrarsızlık durumlarını tanımlarken, karşılaşabileceği zorlukları denetçi göz önünde bulundurmalıdır. Aslında, bu tür tahminler kısa bir süre içerisinde önemli ölçüde değişebilir. Bu durumda denetçinin mesleki yargı ve mesleki şüpheciliği kullanması son derece önemlidir. Söz konusu tahminin denetim raporunun ne zaman imzalanacağını yansıtmasının sağlanmasına özen gösterilmelidir.
Yönetimin Koronavirüs etkileri hakkındaki açıklamalarının yeterliliğinin dikkate alınması
Denetçi, yönetimin açıklamalarının şirketin beklentilerini ve finansal tablo kullanıcılarının bundan nasıl etkilenebileceğini yeterince tanımladığından emin olmalıdır. Tüm bunlar, yüksek düzeydeki belirsizlik ortamını tanımlamaktır. Denetçiler, finansal tablolar ile yönetimin sunduğu diğer bilgilere ilişkin sorumlulukları da değerlendirmelidir.
Finansal tabloların denetimi içi uygulama önerileri
Şirketin faaliyette bulunduğu diğer şirketler ile denetçinin proaktif görüşmeler yapması Denetçilere, acil durum planları dahil olmak üzere, şirket üzerinde, işlemleri, faaliyet alanları, raporlama zamanları ve ilgili denetim çizelgesi üzerinde koronavirüsün etkileri konusunda şirketin müşterileri ile görüşmeler yapması ve proaktif olması önerilir. Şirket bu bilgileri hazırlarken aksilik yaşayabileceği için gecikme riski vardır.
Hesapların hazırlanması ve denetimin yürütülmesi hususunda lojistik sorunlar
Bazı şirketler ve denetçiler hesapların hazırlanması ve denetimin yürütülmesinde bazı uygulama güçlükleriyle karşılaşabilir. Bu da denetim firmalarının bu şirketleri nasıl denetleyeceğini etkileyecektir. Seyahat, toplantılar ve şirketlerin sitelerine erişimde yaşanan ve giderek artan kısıtlamalar göz önünde bulundurulduğunda, denetçilerin yeterli ve uygun denetim kanıtı toplamak için alternatif denetim prosedürleri geliştirmeleri gerekmektedir.
Grup denetim incelemelerinde dikkat edilecek hususlar
Grup denetçileri, standartların yükümlülüklerini yerine getirmek için topluluğa bağlı birim denetçilerinin çalışmalarını incelemeyi nasıl planladıklarını değerlendirmelidirler. Örneğin, seyahatin kısıtlı olduğu yerlerde alternatif prosedürlerin kullanılmasının gerekip gerekmediğini göz önünde bulundurmalıdırlar.
( Kaynak : TÜRMOB)