Yapılan araştırmalara göre ülkemizdeki Anonim  şirketlerin  % 90’ın dan fazlasının aile şirketi olduğu tespit edilmiştir. Peki Aile Şirketi Olmak kötü bir şey midir ? Sadece ülkemizde mi vardır ? Hayır ...

Hemen belirtelim ki , aile şirketlerinin çoğunlukta olması sadece ülkemize özgü bir durum değildir. Örneğin; Amerika Birleşik Devletleri'nde şirketlerin %90'ının, Almanya ve Meksika'dakilerin %80'inin, Avustralya ve Şili'dekilerin %75'inin, İtalya'dakilerin ise %99'unun aile şirketi olduğu ifade edilir.

Biz kurumsallaşamayız çünkü aile şirketiyiz.” Demek ise ; oldukça yanlış bir bakış açısıdır. Çünkü Kurumsallaşma tam da bu noktada ihtiyaç duyulan bir acil reçete olarak devreye girer.

İşte bir aile şirketinin ilk imtihanı bu noktada başlar. Aile şirkelerinde kurumsallaşma sadece şirkete profesyonel yöneticiler atamak değildir.

ilk aşamada olmasında fayda olan en önemli şey bir aile konseyi ve aile anayasasıdır. Detaylıca ve üzerinde iyi düşünülerek, aile bireylerinin ortak kararı ile hazırlanmış bir aile anayasası bu ilk sorunun en doğru çözümlerinden biridir.

Fakat Aile Anayasası salt bir ‘veliaht koçluğu’ değildir. Aksine tüm aile bireylerinin uyum konusunda zorluk çekmeyeceği , aile ve şirket büyüdükçe aile ilişkileri ile şirket işlerinin birbirine karışmasını engelleyecek, iş süreçlerinden, yönetim ve organizasyona, ortaklık yapısından, aile bireylerinin birbirleriyle olan iş ilişkilerine, hisse ve mal yönetimi ve devirlerine kadar pek çok ilişkileri düzenleyen bir belgedir.

  Aile anayasasının uygulanabilirliğini ve sürdürülebilirliğinin sağlanması için şirket genel yapısının, aile yapısının ve şirkette var olan kültürün doğru analiz edilmiş olması önemlidir. Bu amaçla ilk adım işletme analizi ve aile analizi olmalıdır.

Kızıl Denetim, Danışmanlık olarak ; 2 adımdan oluşan aile anayasası hizmetimizde önce işletme analizi sonra da aile analizi yapılarak , aile şirketine uygun butik bir yapı kurgulanır.

Şirketlerin Sürdürülebilirliği ,ikinci ve üçüncü kuşağa aktarılan şirket yönetimleridir. Özelikle, gelişmiş ekonomilerdeki şirket yöneticileri, bu duruma çare olarak Aile Anayasalarının ve Aile Konseyinin oluşturulmasını bulmuşlardır.

Funda GÜZEL KIZIL